16 Temmuz 2009 Perşembe

İstanbul-Alaplı-Ankara-İstanbul

Hafta sonunu gezgin edasıyla geçirdim,ruhum kuş gibi hafifledi:)Cuma akşamı küçük çaplı bir cehennemi andıran evimde,kah yerde halı üstünde(koltuklarımdan ateş çıkıyordu)kısmen de banyoda duşun altında olmak üzere zor bir gece geçirdikten sonra,sabah gözümü açtığımda arkadaşın düğününe gitmek amacıyla internetin başına oturup bilet arayışına girdim,neyse bir kaç başarısız aramanın ardından Alaplı ya gidiş dönüş biletini alıp,sırt çantamı toparladım ve doğru Canan toplantısına katıldım.15.30 da kalkan otobüsümle kitabımı okuyarak zevkle yolculuğuma başladım,yolları,yeşillikleri,denizi izledim,gezgin olmanın bana verdiği zevki nasıl oldu da atladım ve bu kadar zamandır kendimi İstanbul a kapattım diye hayıflandım,otobüste arkamdaki adamın kulağında kulaklık şarkı söylemesine yanımdaki arkadaşla birbirimize bakıp önce şaşırıp,arkasından da kahkahayı patlattık.Kahkahalar atan ufaklığın gülmesi benim minik yeğenimi hatırlattı,tarlalardaki korkulukları sevdim,dağların yeşilliğini,denizin maviliğini,akşama doğru Alaplıya varırken ,İstanbul a değil de Ankaraya dönmeye karar vermiştim,ilk iş biletimi değiştirdim.Düğünün olduğu otele vardım,bir oda gösterdiler güzelce hazırlandım,salona elimde sırt çantası indim:))Şubeden gelen arkadaşım ve eşiyle buluştum,Ufuk un ailesi bizi çok sıcak karşıladı,çok eğlendik,Tatlı Aş diye bir türküleri var ki çok hoşuma gitti,Rumeli Türkülerine benzettim.Düğün bitiminde ben de Ankara yollarına düştüm,sabah annemler çok şaşırdı,biraz uyuduktan sonra hasret giderdim.Akşam da tekrar İstanbul.Dolu dolu bir hafta sonu geçti,yorgun ama mutluydum.

Hiç yorum yok: