15 Eylül 2008 Pazartesi

YOL ARKADAŞIM


Bazen sevmek yeterli değildir,sevsen de bir nokta koyman gerekebilir,ama dedikleri gibi sevgiler bitmez,insan bir kere sevince o sevgi silinip gitmez,sevmek çok güzel ama bazen insanın canını çok yakabiliyor,keşke zaaflarımız olmasaydı,bu dizi beni hem güldürüyor,hem ağlatıyor,oyuncular müthiş,diziye ismini veren şarkı sözü Sezen Aksu nunmuş bu arada ,sözleri de aşağıda

yol arkadaşım gördün mü duydun mu bitenleri
kıskanıyor insan bazen basıp gidenleri
yalnız aşmışız iyice üstelikte alışmışız
hiç beklentimiz kalmamış dosttan bile

korkular basmış dünyayı, şimdi bir semt adı vefa
kutsal kavgalardan bile kaçan kaçana
anlaşılır gibi değiliz tek bedende kaç kişiyiz
hem yok eden hem de tanık, esas karmaşa

ben sana küsüm aslında, haberin yok
koyup gittiğin yerde kötülük çok
kime kızayım, nazım senden başka kime geçer
benim sensiz kolum bacağım,ocağım yok.

HAFTA SONU

Sonunda şeytanın bacağını kırdım,cumartesi günü Canan la olan toplantıya katıldım onca aradan sonra,o gün biraz çalışmam da gerekiyordu ,erkenden koyuldum yola,9,30 da işteydim,hemen açtım yan odada televizyonu ve müzik ayarladım,madem ki işteyiz ortamı yumuşatalım biraz,14.30 a kadar tekliflere gömüldüm,sonra attım kendimi sokağa,doğru Nursun Ablalara,çok özlemişim bu sohbetleri,hem güzelleştik ,hem dertleştik,iyi geldi bana sevdiğim insanlarla olmak,insanın ailesi uzakta olunca,aile ortamına özlemi de büyük oluyor.
Akşamında genç bir delikanlıya verdiğim sözü tutmam gerekti,geçen haftadan Tunç a sözüm vardı onlarda kalmak için ,cmt akşamı beni aldılar evden ,o akşam onlarda kaldım,sabaha karşı minik adam ateşlendi,hafif heyecan yaşadık,sabah kahvaltıda''hamur kızartması''yapıldı ve bata çıka doyasıya yedim,çok zaman olmuştu yemeyeli,annemin yaptığı da çok güzel olur,özledim şimdi.Pazar kahvaltı sonrası kahvemizi Günay hn da içtik ,Çengelköy Maxi den Tunç ve Bartu ya oyuncak baktık,ve ver elini Beylerbeyi,akşama doğru balığımızı,kalamar ve midyemizi aldık,kurulduk sofraya ,bir yanda deniz ,pazar keyfi tam oldu bu hafta,İstanbul un bu yanı çok güzel ,bir anda keyif yapabileceğin noktalara atabiliyorsun kendini,kahvemi içtim,dalgaları seyrettim,yaşamın tadı bu işte...

1 Eylül 2008 Pazartesi

KIZ GECESİ

Cuma gecesi Zeynep bizi yeni evine davet etti,harika bir kız gecesi geçirdik,Pınar,Didem,Müjde,Tuğba,Zeynep ve ben,Zeynep bize çok zevkli bir sofra hazırlamıştı,yemeklerimizi hoş bir muhabbet eşliğinde yedikten sonra terasa attık kendimizi,terası muhteşemdi,gecenin serinliği,şaraplarımız,cipslerimiz eşliğinde muhabbeti koyulttuk,ardından kahvelerimizi içtik,zamanın nasıl ilerlediğini anlamadık,ben geceyi eski günlerdeki gibi Pınar'larda tamamladım,balkonda Müjde ve Pınarla oturup sohbet ettik,saat 4 e doğru ertesi günün sağlığı açısından yatmaya karar verdik,sabah Pınarla kahvaltımızı yaptık,kuaför işlerimizi hallettik,sonra da kahvemizi içip,konuştuk öylesine özlemişim ki böyle geçirdiğimiz günleri,Pınar İstanbul dayken hep böyle geçerdi günlerimiz,sıkıntılar anlatıla anlatıla sıkamaz duruma gelirdi:)öğleden sonra eve geldim,bir kaç saat sızmışım (yaklaşık 4 saat uyumuş olduğum için)akşamında Özler Tunç'u almaya ikea ya gidiyorum gelirmisin deyince onlarla buluştum,tam da eğlencenin göbeğine gitmişiz,Latin Müziği gösterisi vardı,Ayhan Sicimoğlu ve Latin starları ,müzikler enfesti,biz de şarkılara eşlik ettik,Tunçla atlı karıncaya bindim:)Gloria da masası olmayan koltuklar bulduk ,ama konser alanının çok yakınında olduğu için hemen oturduk,Tunç bize masa bulabilmek için ara ara garsonları taciz etti ama erkeğimizin çabaları yetersiz kaldı:)