28 Eylül 2010 Salı

İlk Ahmet Ümit okuması İstanbul Hatırası

uzun yıllardır polisiye kitap okumamıştım,denk geldi tv da da polisiye dizilere takılır oldum.Behzat Ç.Kanıt ve CSI serisi.Kitabın kalınlığı biraz gözümü korkutsa ve taşımada zorlansam da okuma serüvenim çok uzun sürmedi,özellikle son gece merakım uykumu yendi.Son kısma kadar katillerin kimliğinden emin olamadım ve beklemediğim bir şekilde sonlandı.Hikayenin sonunu tahmin edememek hoşuma gitti.Ahmet Ümit kitaplarına giriş için uygun bir seçimdi sanırım.İçimde İstanbulu gezme aşkı alevlendi,en kısa sürede Ayasofya,Topkapı,Arkeoloji müzesi beni beklesin.Cumartesileri çalıştığım için pazar gidebilirim ama bilmiyorum açık olur mu pazarları,biraz araştırayım bakalım.Hazır sonbahar kendini yavaştan hissettirirken gezme zamanıdır.

TAKSİM-MFÖ

Yorgunum daha da çok yorulacağım sene bitene kadar.Haftanın artık tek günü benim,gecelerimin de daha azı.İş çıkışı yanlış otobüse binmişim.Fark edince güldüm halime inmedim de.Keyifli geldi,Kadıköye gittim.Ordan bindim dolmuşa,biraz geç kaldım ama değişiklik oldu.Yolumu değiştirmiş oldum.İzlenen yolu değiştirmek lazım arada.Cumartesi akşamı iş çıkışı arkadaşlarla Taksim e gittik.Biraz dolaştıktan sonra rakı balık olayına girdik eh tabi kalamarsız midyesiz olmazdı,hepsinin gönlünü aldık.Ekip eğlenceliydi.Gezerken Balance da MFÖ nün çıkacağını gördük,yemeğin üzerine müzik ziyafeti iyi olur diye karar verip geceyi Balance da noktaladık.Sabaha karşı eve döndüğümde ne uyku kalmıştı ne yorgunluk,beden ve ruh yorgunluğunu en iyi bu gezmeler,dostluklar,müzik alyor.Keyifli bir gece geçirdik.Çok güldük.O akşam çocuklar gibi şendik:)Sonbahardan güzel bir akşam çaldık,beklediğim yağmur yağmadı.Her zamanki gibi boşuna şemsiyemi taşıdım.Çok talihsizimdir.Ne zaman şemsiyeyi evde bıraksam yağmurda ıslanırım.MFÖ performansı süperdi.Bugün msn den Özlerle sıkıldıkça yazdık şarkı sözlerini birbirimize.Bu sabah yağmur var İstanbul'da,gözlerim dolu dolu oluyor bilinmezliğe.

16 Eylül 2010 Perşembe

IF ONLY(KEŞKE)


Bu akşam gelirken dvd kiralasam mı diye düşünüp yorgunum seyredemem derken trt 1 de keşke ye denk geldim.
(Yön: Gil Junger) Samantha,yetenekli bir müzisyen.Müzik eğitimi için geldiği Londra'da Ian'la tanışır ve ona âşık olur. Ama kendini Ian'ın hayatında ikinci planda hissetmektedir.Ian ın yaşadığı bir kazada Samantha yı kaybetme korkusu kendi duyguları ile hesaplaşması duygusal bir atmosferde işlenmiş.Sevdiklerinizle sadece yaşanacak 1 gününüz olduğunu bilseniz ne yaparsınız?Ian ın Samantha ya yaptığı sürpriz.Hepsi çok romantikti,ruhumu okşadı.Güzel bir akşam oldu.

5 Eylül 2010 Pazar

SON 2 GÜN...

Sabah geç kalktığımdan mı yoksa duygularımın yoğunluğundan mı bilmiyorum hiç yatasım yok,annemlerle konuştum bizimkiler toplanmışlar,salı gecesi yola çıkıyorum,az kaldı buluşmaya.Yeğenler çete olmuşlar birlikte geziyorlarmış.Annem kışlık domates konservesine başlamış,Tülay pazardan gelmişti bu sene çok güzel takılar varmış.Hülya ile buluşup kuaför sonrası biraz dolaştık,Body Shop larda makyaj ürünlerinde 2 ürün bir ürün fiyatına satılıyor,ihtiyacınız varsa uğrayın biz rimel aldık birlikte.Salı akşamı kuaförümüzdeki arkadaşlarla iftar yemeği var bakalım işten çıkıp yetişebilecekmiyim.Biraz zor görünüyor aslında.Hava çok güzeldi bugün ,yağmur yağmış arkasından tam bir sonbahar günü,ben halen açık ayakkabı ve tişörtle dolaştım ama dönüşte yağmur çiselemeye başladı,şemsiyemi açtım yavaş yavaş yürüdüm eve .D&R dan ufaklıklara Tübitak kitaplarından aldım.Kendime de indiirimli dvd lerden Eternal Sunshine of the Spotless Mind,Birth ve Ladies in Lavender ı aldım.Seyredince yorumlarımı eklerim.Son 2 gün,hadi bakalım yaşayalım bir an önce.

KADIKÖY

Cuma akşamı bizim sahanın toplantısı vardı,toplantı ardından çok sevdiğimiz yemeklerini tatmak için Rana ile Çiya da aldık soluğu.İftar olması nedeniyle çok kalabalıktı ama sağolsun çocuklar bize terasta iki kişilik bir masa ayarladılar.Keyifle açık havada güzel lezzetleri tattık,sohbet güzeldi,tatlımızı yedik çaylarımızı içtik.Personelin hizmeti her zamanki gibi hızlı ve özenliydi.Çok rahat ettiğim bir ortamdır Çiya.Ardından keyfimizi tamamlamak için Fazlı Bey de aldık soluğu.Sokak arasında ufacık bir mekandır Fazlı Bey.İlave koydukları masaya sokağın neredeyse ortasına kurulduk,kahvelerimizi yudumladık.Sohbet koyu,yemekler,içecekler güzel.Cuma cuma insan başka ne ister:)

Gelişine Yaşamak

Dün sabah uyandığımda varolan programın tamamen dışında bir gün yaşandı,Özler kahvalyıya geldi,komik bir şekilde bayram tatilinde evde olmayacağım için alışverişte yapmadığımdan ona bir sürü şey ısmarladım ,güya kahvaltıya gelen arkadaşım önce market alışverişi yapmak zorunda kaldı:)Güzel bir kahvaltı ardından Hülyoşun pr.değişmesi nedeniyle ben de Özler e takıldım,Şebnemle buluştuk ,Özler bizi Maltepe sahiline götürdü,oturduğumuz çay bahçesi ortamı gayet güzeldi,hava serin bir tarafımız deniz,kahvelerimizi içip ardından Şebnemle tavla oynadık,ama durum çok vahim fena yenildim.Gazetelerimizi okuduk,sohbet ettik,havanın serinliğinde gayet dinlendirici oldu.Karnımız acıkınca Küçükyalı da bir balıkçıya gittik,patlıcanlı karides güveç denedik balıkların yanında ,gayet lezizdi,denenebilir bir tat.Ardından metroya gidip alışveriş yaptık,ben de bizim minnoşlara okul alışverişi yaptım biraz.Cici şeyler aldım umarım beğenirler.Akşam dönüşte tv de Kutup Ekspresini izledim.Ardından yatağıma gidemeden yorgunluktan koltukta sızmışım:)