29 Haziran 2008 Pazar

PAZAR KEYFİ




Evet bu pazar öğlene kadar uyuyacakken sabah cep telefonumun bağırtısına fırladım yataktan,kurmamıştım da halbuki bu ne şimdi derken baktım Nilgün yazıyor,kalk hazırlan zili çalınca aşağıya in komutu alındı yarım saatin var lafı üzerine yataktan atladım,duşumu alıp hazırlanıp attım kendimi sokağa:)) Sevgi ile Nilgün benim iş hayatına ilk girdiğim yıllardan arkadaşlarım(onlar şimdi başka kurumlarda çalışıyorlar)hafta içinden program yapılmış,bana da emri vaki yapma kararı almışlar:)Fenerbahçe de Romantika da güzel bir kahvaltı yaptık ve Nilgün ün ekibinden Belma,eşi ve Pınar da tesadüfen Fenerbahçe ye kahvaltıya gelmişler devamında onlar da katıldı güzel bir sabah geçirdik onları da yaklaşık 4 yıldır görmemiştim,Safranboluya gitmiştim bu ekiple ,çok eğlenmiştik(2002 yılında)kahveler içildi fal muhabbeti kaçınılmazdı ,sonra caddeye inildi baya bir dolaşıldı,ayakkabı terlik bakıldı ,sonra aldıklarımı yayınlarım size:)Ben çok beğenerek aldım umarım iyi günlerde de giyerim.

ŞEN CUMARTESİ

Son derece programsız olup böylesine doluveren hafta sonlarına hastayım ben:)Cumartesi sabah kalktığımda öğlene kadar işe gitmeye karar verdim ,denetim devam ediyor ,pazartesi de ay sonu biraz toparlanayım istedim ,sonrasında da giderim kuaförüme güzelleşirim akşama da balkonuma yayılırım diye düşünüyordum ama program bambaşka gelişti:)Önce Feray aradı işten napıyorsun tüm gün mü çalışacaksın diye,ben de yarım gün deyince buluşmaya karar verdik ,ver elini Moda ,çay bahçesinde tostlarımızı yedik ,muhabbet ettik,kahvemizi içtik ,alışkanlık yapacak bu bana galiba ama seviyorum Ali Usta da dondurmamızı yedik (muzlu ve bademliye bayıldık,şiddetle tavsiye edilir),kitapçıları gezdik sonrasında da Hülya ve Ege ile buluştuk,akşama doğru Denizatı 'nda gün batımını izledik,makinayı yanıma almadığım için maalesef resimler yok ,eğer giderseniz size meksika usulü tavuğu denemenizi öneririm(sebzelerle birlikte pişirilmiş tavuk parçaları cheddar peynirli bir sosla birleşiyor lezzeti muhteşem)Akşamları canlı müzik dinleyebiliyorsunuz ,program biraz geç başlıyor (10.30 gibi)
Ege ben ve Hülya akşamı orda geçirdik ,yemeklerimiz ve biralarımızın ardından, ilerleyen saatlerde kokteyllere geçtik,geceyi de kızıltoprak ta işkembecide noktaladık:)Tabi ben her zamanki gibi mercimek çorbası içtim o başka...

26 Haziran 2008 Perşembe

Çok Yorgunum

Evet son günlerde çok yorgunum ,haziran ayı çok yordu beni,işte denetim devam ediyor ,pek çok gün 9 da ancak çıkabildim ,cmt,pazarda çalıştım 10 gün daha böyle yoğun bir tempomuz var ondan sonra rahat olucaz ,temmuz sonu ver elini tatil,çok ihtiyacım var ,ailemin yanında olmaya her zamankinden çok ihtiyacım var ,İstanbul dan uzaklaşmaya da ...

24 Haziran 2008 Salı

Çocukluk Hakkı



Seslenme çocukluğuma
kanar diye
ses vermez,kırgın
birlikte bağlanmıştık sana
onun bütün yaralarıyla
bilir misin,
gönül derin küser
yarasına yara açana

seslenme,umma
hakkıdır,çocukluk eder
ben büyüsem de
sözüm geçmez ona
ancak aşka düştüğünde
bana geçer
bütün haklarıyla
bilir misin,
gönül derin küser
sebep olana
MURATHAN MUNGAN(Eteğimdeki Taşlar)

22 Haziran 2008 Pazar

ÇALIŞMAYA DEVAM






Bu hafta sonunu işimize adadık,iki günde gitmem gerekti,dün 5 gibi çıktık ondan sonrası dolu dolu geçti,Tunç,Özler ve ben önce Seyhan müziğe gittik ,Seyhan müziğin çocuk kitaplarının da olduğu bir katı var ,daha önce gördüğümüzde Tunç la gelmeye karar vermiştik ,ilk durağımız burasıydı ,kitapları karıştırdık ,Tunç Ali nin dünyasından bana yazılar okuttu,ve kitapta bulması istenenleri hızlıca buldu ,kahvelerimizi içtik ,ben de kitapları karıştırdım,Şirin Devrim in anılarının yer aldığı Şirin adlı kitabı aldım ve okumaya başladım ,sonraki durağımız Moda oldu,önce Ali Usta dan dondurmalarımız alındı,çocuk parkına gidildi,Tunç oynarken banklarda muhabbet edildi,hava alındı,sonra da çay bahçesine demir atılıp deniz izlendi Türk kahvesi içildi,milli piyango biletleri alındı,tabi ki Tunç'a çektirdik.Sonrasında caddeye indik,caddede yürüyüş yaptık,Barış Büfe de yengen yedik(şiddetle tavsiye edilir eğer halen denememişseniz) ve günü tamamladık.

Bu sabah kendime biraz moral vermek istedim,önce kuaförüme gidip rutin el, ayak ,saç bakımımı yaptırdım sonrada ver elini iş:(Öğlen civarı çok büyük bir telaş yaşadık ,arkadaşımızın annesi fenalaşmış,onlar Bostancı ya ulaşmaya çalışırken biz de ambulans ayarlama telaşındaydık,gerçekten çok korktum ve üzüldüm ,Melek Teyze daha dün bize uğramıştı ve o belirsizlik ne olduğunu bilememe anları...Çok şükür ki şu an iyi,kalp krizi sanılan şey kriz değilmiş ben de hastaneye gittim onun iyi olduğunu gördükten sonra Uğurla tekrar işe döndük ,tabi kendime gelmem baya sürdü...Bugün de 5 i buldum ,haliyle yorucu bir hafta sonu oldu,denetime de girdik ,temmuz sonu izine çıkacağım günleri hevesle bekliyorum...

Bu arada ''evvel zaman içinde ''ye ait blogta Farid Farjat ı dinledim ve onun müziğine bayıldım ,öyle ki içimde kimsenin bilmediği bana ait en derin noktaya dokunuyor sanki,onu dinlemeden alamıyorum kendimi,garip bir duygu,hüzün,mutluluk,inandığım ,sevdiğim bana ait her şeyi,beni anlatıyor sanki...
Yaktım bir sigara :)) Villiger Cherry ,balkonda sefadayım şu anda ,ev sıcak ama balkonda hafif bir esinti var keyfim yerinde belli oluyor değil mi...

20 Haziran 2008 Cuma

SON İSTANBUL



Evet bir Murathan Mungan kitabı okundu,Son İstanbul...Kitabı 05.03.l995 yılında almışım ,O dönemde daha çok şiirlerine merak salmıştım ,Kadından Kentler 'in ardından kitaplığımı karıştırırken rastlaştık,Son İstanbul iki ayrı hikaye den oluşuyor,ilk kısım Dört Kişilik Bahçe ,kahramanlarımız Afife Reşat Hanım,kızı Fatma Aliye(evlenmemiş ve ailesi ile ellerinde kalan son varlık olan konakta yaşayıp,çalışarak aileye katkı sağlamaktadır) ,Server Nüvit Paşa(kendi halinde Nerime Sultan a olan aşkının hatıraları ile yaşamaktadır) ,küçük kardeş Talia(evlenmek için evden kaçmış fakat mutluluğu yakalayamamış ve boşanmak üzere tekrar evine dönmüştür),ilk hikayeden alıntılar ''...Ben de biliyorum her şeyin değiştiğini,ben de görüyorum.Dahası bu altüst olmanın acılarını yaşıyorum.Hem de nasıl....Ne var ki her şey böylesine acımasızca mı değişmeli?Böylesine akıl dışı mı ?Dünya değişecek diye her şey ama her şey feda edilmeli mi? Eski güzelliklerden hiçbir şey ,ama hiçbir şey yaşatılmamalı mı? İşte bunu soruyorum sana.Sana ve yaşadığımız şu lanet olası çağa soruyorum.
İkinci kısımda da içiçe insan hikayeleri var.İkinci kısımdan da benim altını çizdiklerimden alıntılar
''Kimse niye ağladığını bilmezdi onun,zaten hangimiz kederimizin sırrına varmıştık ki?...(dansöz Müberra)
Ahh korkularımız!...anlamadan korktuklarımız...
İlk olarak ayaklarının ıslandığını duyumsadı.(Sürahi elinden kaymış,büyük bir şangırtıyla tuzla buz olmuştu.Kırık cam parçaları dağıldı dört bir yana)Oda bomboştu,yatağının eteklerinde terlikleri duruyordu (Terlikleri tanıdı) Belli ki aceleyle yorganı üzerinden atmış,telaşla dışarı fırlamıştı.(terliklerini bile giymemişti.Bu denli korkak mıydı? babası? Ve odalarının önünden geçip gitmişti)

15 Haziran 2008 Pazar

PAZAR KEYFİ





Dün gece geç yatmıştım,sabah için saati kurdum 1o gibi kalkmayı planlıyordum,sabah cep telefonum çalmaya başladığında gözlerim yarı açık Hülya yı dinledim Fenerbahçe de kahvaltı ,tabi ki cazip bir teklifti ,açık büfe güzel bir kahvaltı yapıldı(bal kaymak ve gözlemeler enfesti) ,ardından kahveler içildi,muhabbet edildi ,gazeteler okundu,öğleden sonra da Nurhan eşi ve kızı bendeydi ,arkadaşlarla dolu dolu bir pazar geçti ,Katre ile oynadık,boyama yaptık,çok güzel konuşmaya başlamış artık ,Nurhancığım da ikinci bebeğine hamile ,bir dahaki kontrolüne birlikte gitmeye karar verdik:)Dün gitmiş hareketlerini anlattı mest oldum ,ben de görmek istedim minik bebeği...Nurhan la konuşmak bana her zaman iyi gelmiştir,çok konuşuruz onunla bir araya geldiğimizde hiç sıkılmadan susmadan saatlerce konuşabiliriz,hep iyi gelmiştir onu görmek ,daha sık bir araya gelmek lazım ,şu hayatın hızını yavaşlatmak dostlara vakit ayırmak lazım...

14 Haziran 2008 Cumartesi

HEYECAN DOLU GÜNLER

Evet hayatım bu aralar pek hareketli ,hayatın sınamaları hiç bitmiyor,hayatın kendisi bu galiba ,inişler çıkışlar ,bu hafta heyecan doruktaydı ,uzun süredir beklediğim bir görüşmeyi bu hafta gerçekleştirdim ,heyecanım içimi tüketti resmen ,uzun süredir böyle heyecanlanmamıştım,yatışmam bir kaç gün sürdü,bakalım hayat neler getirecek ...Arkadaşımı beklerken Kanyon D&R da vakit geçirdim ,çok beğendim öyle büyük ki gidip gezmenizi tavsiye ederim,oturdum kitapları inceledim ,çok güzel kampanya da dvd ler vardı ''Meet Joe Black'',''A Beautiful Mind'' ve ''Pretty Woman'' dvd lerini aldım ,sevdiğim filmlerin dvd lerini toplamak hoşuma gidiyor Akşamında Kanyon Midpoint'te güzel bir yemek yedik,günün ardından kahvemi yudumlayıp,sohbet etmek çok iyi geldi bana.

Edward Scissorhands(Makas Eller)



Pazar günü sabahtan kuaförüme gidip kendime çeki düzen verdikten sonra(saçlarımı da kestirdim,şeytan iyice kısalt dedi ama dinlemedim tabi:)),havuçlu kek ve kahveleri alıp arkadaşıma gittim ,oğluda bize katıldı ve film keyfi yaptık evet film seçimi Ege ye aitti,zevkle izledik,duygulandık,gözlerimiz doldu ardından sahilde yürüyüş ve Fenerbahçe de denizin nerdeyse içinde olan salaş bir çay bahçesinde günü tamamladık ,evet biraz filmle ilgili bilgi vereyim size ,
Modern bir peri masalını anlatan filmde,Edward'ın ellerini yapamadan ölen mucidi yüzünden Edward elleri yerine makaslarla kalmıştır. Bu nedenle kendi halinde bir yaşam süren genç Edward 'ın hayatı bir gün onu fark eden Peg Boggs'in tarafından değişecektir. Saç kesmedeki ve çalı budamadaki başarısıyla kısa zamanda herkesin sevgilisi haline gelen kahramanımız için üzücü olaylar da vardır. 1990 yılı Tim Burton yapımı olan film izleyenlere fantastik bir şölen sunuyor.

SEX AND THE CITY





Geçen cumartesi ,gösteri sonrası izledim filmi,tahmin ettiğiniz gibi bu filmi izlemek kızsal bir faaliyetti,her ne kadar bir kaç çiftimiz vardı izlemeye gelen ,ama erkeklerin gerçekten ilgisini çektiğini de sanmıyorum galiba kız arkadaş zorlaması yaşanmıştı:),Film birbirleriyle fantezilerini, inanç ve düşüncelerini tartışan ve paylaşan New Yorklu dört kadının öyküsünü anlatıyor,Sex and the City, kariyer sahibi ve başarılı New York’lu dört kadın arkadaşın hikayesini anlatmaktadır. Gazeteci Carrie Bradshaw, New York’ta bir gazetede kadın erkek ilişkileri ve seks üzerine köşe yazıları yazmaktadır. Carrie yazılarını yaşadığı ilişkilere dayandırmaktadır. Mr. Big ile olan ilişkisi 10 yıldır devam etmektedir ve artık birlikte yaşama kararı verilir ama sürpriz gelişmeler olur ,acaba aşk her şeyi affeder mi? İzleyip görelim...Filmde gene moda ön planda ayakkabılar ,çantalar ve Carry nin gelinliği görülmeye değer tabi görülmeye değer birisi de Mr.Big.

12 Haziran 2008 Perşembe

TUNÇ'UN GÖSTERİSİ


07/Haziran da Tunç'un yuvadaki gösterisine katıldım,cuma günü rahatsızlandığım için yarım günü hastane de kalan zamanı da evde uyuyarak geçirdikten sonra cmt uyandığımda,aklımda ''kendimi toparlamam lazım monopol arkadaşımın gösterisi var''düşüncesi uçuyordu,beni evden aldılar ,heyecan boldu oğlundan çok da Özler de:)Annelik böyle bir şey demek ki,biz baya kalabalıktık,annesi,babası,teyzesi,kuzenleri,eşleri,minik Bartu ,anneannesi,anneannenin kızı ve ben ,gösteriyi kameramla çektim,Tunç kafkas oynarken duygulandım,gözlerim doldu evet ben onu ve tüm çocukları seviyorum,çok başarılı ve şekerdiler ,gururla izledik Tunç'u...

9 Haziran 2008 Pazartesi

İÇLİ KÖFTE MACERAMIZ






Evet Hollanda gezimize çıkmadan,ev sahibemiz nane şekerim Edward eniştemizin içli köfte istediğini söylediğinde bunu ciddiye almamıştım ,anneme söylediğimde'' ah keşke yapsak da nasıl götürürsün'' ifadeleri imkansızı ifade ediyordu benim için ,nasıl götürürdük bir içim köfteleri,neyse efendim Hollanda da bir sabah aklımıza köfteler düştü ,yaparmıyız yaparız nidaları ile annemi aradık ,aldık tarifi ,başladık çalışmaya galiba 2 saat falan uğraşmışız,sonuç tatmin ediciydi ,ben tabi anneminkileri bildiğim için eleştirdim köftelerimi ,ama tadı güzeldi ve beğenildi:)İşte o günün anısı bir kaç fotoğraf

HALK EĞİTİM KONSERİ



Benim Kadıköy Halk Eğitim le bir gönül bağım vardır bilmeyenler için anlatayım iki yıl yaz kış demeden bağlama kursuna gittim ,hatta ilk yıl sonunda konser vermişliğim bile var :)Namı diğer nane şekeri beni dinlemeye gelmişti,dinler dinlemez de kaçmıştık:)İkinci sene sonunda darlanıp bıraktım gitmeyi,artık arkadaşımın konserlerine gidiyorum bu ay sonu gittim konsere ,soloları kameraya çektim,güzel bir akşam oldu,özlemişim türkü dinlemeyi hele de söyleyen arkadaşım olunca daha bir zevklendim.

3 Haziran 2008 Salı

KADIKÖY RESİMLERİ





HAFTA SONU MESAİSİ



Cumartesi günü mesaideydik çoluk çocuk,gerçekten napsın arkadaşlar çocuklarını alıp geldiler,benim için eğlenceli bir gün oldu,sabah Özler ve Tunç beni aldılar , otaparkta kucağımda bir klasör ,içinde Tunç un dergileri ,Tunç 'un sırtında oyuncak çantası ,Özler de Tunç'un çantası olmak üzere şubemize eriştik.Kahvemi aldım oturdum ,önce ortalığı toplamam gerekti,yandaki dolabın üstünde bir dosya mezarlığı vardı,onları klase edip dosyaladım da gözüm gönlüm açıldı sonra da başladım tekliflere ,bu arada Tunç şube içinde gezintide,Özler peşinde tabi,bir yandan stand kuruldu ,neyse bir miktar satış oldu da gelindiğine değdi ,5 e kadar çalışıldı ,sonra Denizatı'na gittik,Kadıköy de Beşiktaş iskelesi üstü olur kendisi,manzarası müthiştir,gitmeyenlere tavsiye ederim,akşamları da canlı müzik oluyor nezih bir ortam ,biz bazen öğlenleri de gidiyoruz yemeğimizi yiyoruz kahvelerimizi içiyoruz ,vapurlar beni mutlu ediyor

KINA GECESİ




Geçen hafta perşembe kına gecesindeydim,daha önce birlikte çalıştığım Nida kızımızı evlendirdik,düğünlerden ziyade kına gecelerini severim nedense,o gün bir müşteri ziyaretine gittik tam 2 saat ,6 da şubeye döndüğümde kınaya gidecek gücüm kalmamıştı,çünkü gittiğimiz müşterimiz öyle konuşkandı ki ben konuşamadığım gibi,firma ile ilgili doğru dürüst soru bile soramadım ,dinledik dinledik geldik :)Neyse sonra arkadaşlar arayınca atladım gittim ,iyiki de gitmişim ,elimize kınamızı yaktık(arkadaşlar her ne kadar kapkara olacak git yıka deyip kınanın silinmesine neden oldularsa da ),atılan bozuk paralardan aldık,kurdeleden parça yuttuk:),kızımızın arkasında elimizde mumlar maytaplarla türkü söyledik,oynadık(şu dans kursu yüzünden milletin diline düştük,ama bahanemiz de hazır oldu biz mektepliyiz bunlarla oynayamayız dedik Feray la ayağımız gitmediğinde)Ben bu kırmızı kaftana bayıldım ,birkaç resim de ekleyeyim size işte kına gecesi ekibimiz ve gelin kızımız.