25 Mart 2009 Çarşamba

EVLERİN IŞIKLARI BİR BİR YANARKEN


İclal Aydın'ın son kitabını okudum,su gibi akıp gitti.Anlatımı çok akıcı,pek çok noktada anlattıkları o kadar yakın geliyor ki satırların altını çize çize okudum.İclal Aydın ı çok kendimden buldum.İşte çizdiklerimden bazıları;

Kim birini yaralarından sevmeye başlasa böyle olmaz mı zaten...Acımaz mı sevilenin gözleri...Acıyan gözler güçlenen yüreğin yüzdeki yansımasıdır aslında.Çeliğe su vermek gibi...Birini yarasından sevmek yüreği suya kavuşturmaktır...Ve yürek çeliğe böyle böyle dönüşür...

Asıl yalnızlık sevildiğinizi sandığınız anda vitrinde değil,sevdiğinizin kalbinde asılı olan kartondan yapay kalpten size bulaşan karanlıktır aslında ...
İnsan bazen sevilen oluyor,bazen de çok seven.Bekleyen de oluyor,bekleten de...Bu yüzden ''seni seviyorum''demekte cesur,''seni seviyorum''u duymakta olgun olmayı öğrenmek gerekiyor.Aşk çok şeyi göze almak değil midir zaten?

Ama gör şunu Allah aşkına,sen de sevilmek için geldin dünyaya,sevme hakkın buraya kadar,artık yeter!

Biri bana ''konuşmalıyız''dedi mi başım dönüyor,oracıkta hastalanıyorum.

Hayat kendini tekrar ediyor.Öğrendik artık sandıklarımızı bir daha bir daha öğretiyor.

1 yorum:

aysema dedi ki...

Selam,
Mimlendiniz efendim. Hiçbir şey için geç değil...