28 Ekim 2008 Salı

FİLM KEYFİ-BABEL



Cumartesi Canan la toplanma günümüzdü,Serpil ablada buluştuk,çaylarımızı içtik,leziz börek ve kısırımızı yedik bol güldük,bol konuştuk,ilaç gibi geldi bana,böylesine sevgi dolu insanları tanıdığım için bir kere daha mutluluk doldu içim,Hollanda'dan bana yetişen dostum çilek,ben yola çıktığımda hala uyuyormuyum diye beni aradı,ama bu sefer yatakta yakalanmadım,yola çıkmıştım:)Belli olduğu üzere biraz ihmalkar biraz da tembelimdir kendi işlerimde.Akşam üstü dönüşte yürüdüm caddede.Herzamanki gibi D&R a girip kitapları,dergileri,dvd leri karıştırdım,Caddebostan D&R a uğramadan geçemem ben,mutlaka girer ortamı koklarım,almasam da ki almadan çıktığımı pek hatırlamıyorum:)orda olmaktan hoşlanıyorum.İki tane film aldım birisi Babel diğeri de The Hunt for Red October.Pazar akşamı evimde koltuğuma kurulup Babel'i izledim.2006 yılı yapımı,yönetmeni Alejandro Gonzales Inarritu,başlıca oyuncular Brad Pitt,Cate Blanchett,Gael Garcia Bernal ve Koji Yakusho.Cannes Film Festivali en iyi yönetmen ödülünü almış,Morocco da meydana gelen bir kazanın dünyanın farklı ülkelerindeki dört grup insanın hayatının kesişme noktasını oluşturmasını konu alıyor,bu olaydan etkilenenler arasında Fas’ta turistik gezi yaparken ölüm kalım mücadelesi yaşamak zorunda kalan Amerikalı karı-koca, kazayla işledikleri suç yüzünden başı derde giren iki Faslı çocuk, Amerikalı iki küçük çocukla Meksika sınırını yasadışı yollardan aşan Meksikalı çocuk bakıcısı ve Tokyo’da babası polis tarafından aranan asi ruhlu sağır Japon genç kız var,içiçe geçmiş hikayeler,ben bu şekilde içiçe geçen hikayelerden etkileniyorum,Before the rain ve 21 Gram da da bu tarz filmler onlardan da başka postlarda bahsederiz artık:)

2 yorum:

Nane Şekeri dedi ki...

Bak simdiden soyleyim 21 grami izlemedim izlemeyi dusunmuyorum etkileniyorum ben :)

Kiyoki dedi ki...

olmaz çok güzel mutlaka izlemek lazım:)

izlemezsen de ben tekrar izler buraya detaylı anlatırım bak:)