12 Ağustos 2020 Çarşamba

KIRK YEDİ'LİLER (FÜRUZAN)




Temmuz ayı okuması, ilk defa bir grupla birlikte okumanın heyecanı vardı 😊Füruzan'ın ilk romanı.1975'de Türk Dil Kurumu Roman Ödülü'nü aldığı eseri.
12 martı yaşayan genç kuşağın hikayesi.Emine, Haydar,Ahmet,Şerife,Cemşit,Seyhan,
Zülkadir ve niceleri.Yaşamla derdi olanlar.Kırsaldan gelen, okuma fırsatını zorlukla sağlamış olanlar, şehirli,okumuş çevrenin (dünyası kendi çevresi ile sınırlı olan)çocukları, aileleri ile ters düşen yaşam ve görüşleri.Emine'nin iç konuşmaları, ailesi, özellikle annesi ile hesaplaşmaları. Genç insanların yokoluşları.İnsanın ruhunu inciten bir dönem,ne yazık ki son da değil.
Merakla, içim sızlayacak okudum, anlatım akıcı, yaşamadan insan bu kadar net yaşananları ve o duygu geçişlerini iç düşünceleri nasıl anlatabiliyor, yazanlara hayran olmamak ne mümkün.İyi ki okudum dediğim kitaplardan biri oldu.

Beğendiğim birkaç alıntı burda sayfamda bulunsun💜


"Ölüm de doğum kadar olağandır orda.Dirençlidirler.Sanırım susarak yatıştırılmış 

hüzünler,acılar kişiye giderek daha derinden koyuyor.Dedemin boynuna belki de 


ömrünce benim gibi sarılan olmamıştı.Coşkular da, ilenmeler de oralarda bir çığlık

 gibi bırakılmış,yalnız, yalın yaşanır.Yoksa nasıl yürütürler Emine Can, onca 

yoksulluğun kupkuru kıldığı yaban hayatı."


"Türkiye'yi anlamak kolay değil.Milyonlarca töre kalıtı.Yine de bu ne doyulmaz 

insan zenginliğidir baba."


"Bu nasıl bir bahar ki Emine, kurşundan eritilmiş, ayak değdirilmez, yırtıcı dikenli

 dalların her yanı kapladığı bir bahardır."

"Uzak yolun töresidir ağlamak."







































Hiç yorum yok: